GERÇEK NAMAZ ISLAHATÇIDIR

“…Şüphesiz namaz, her türlü hayasızlık, kötülük ve gayr-ı meşruluktan uzak tutar.”(Ankebüt 45)

Allah bir hususta “şöyledir” buyuruyorsa, bir Müslüman için o elbette öyledir. Başka türlü düşünce ve hatta şüphe insanı iman dairesinin dışına taşır.

Hal böyle iken niçin bazı insanları namaz kötü hal ve davranışlardan uzaklaştırmamaktadır?Bu soruya sık muhatap olduğumuz gibi, zaman zaman da zihnimizde cevap arama mecburiyeti hissederiz.

Bütün ibadetler gibi namaz da insanın ihtiyacı olduğu için farz kılınmıştır.Allah’ın bizim hiçbir ibadetimize ihtiyacı olmadığı gibi, bunlardan bir kazancı da yoktur. Bu konuda kar-zarar hesabı yapması gerekenler bizleriz. 

Namaz da diğer ibadetler gibi bir ruh eğitimi vasıtasıdır. Önce hayatı günde beş defa durdurup,kimin huzurunda olduğumuzu hatırlayacak ve “ en büyük Allah’tır” (Allahu Ekber) diyerek kısa süre için de olsa dünya ve dünyalık büyükleri bir kenara itip,O’na gönlümüzü bağlayacak ve rabıtayı O’na yapacağız.

Okuduğumuz Ayetler ve dualarla bazı talimatlar alıp,taahüdlerde bulunduğumuzun şuuruna varacağız.
Ruküya bel büküp, secde de O’nu ululayıp,kendimizi hiçleyeceğiz.Ka’de (oturuş) larda “şehadet” getirirken ; üzerimizde tek otorite sahibi olarak Allah’ı tanıdığımızı itirafla, iman tazeleyip,görüneni ve görünmeyeni ile sağımızdaki ve solumuzdaki varlıklara saadet ve selametler dileyip, namazı(ilahi divanda duruşu) bitirmiş olacağız.

Namaz esnasında  depoladığımız maneviyatı, tesbihatla pekiştirip, dua ile mühürleyeceğiz. Birini eda etmiş (yerine getirmiş) bir borçlu olarak  diğer borcun ad ifasına  az bir zaman kaldığının idraki içerisinde, iki vakit arasındaki meşguliyetlerimizin, İlahi huzura durduğumuzda yüzümüze kara çıkarmayacak cinsten olmalarına dikkat edeceğiz.

24  saat içerisinde 5 defa hakim karşısına çıkarılan bir kimse, suçu hangi zaman dilimine sığdıracak ve hangi cesaretle suça cür’et edecektir? Hem öyle bir hakimin huzuruna çıkarılacak ki O; “Ahkemul-hakimin “ (Hakimler hakimi) dir  ve işlediklerimizi tastamam görüp bilmektedir.

Rüşvet,ihtimas,torpil,yalancı şahid ve benzeri, o Mahkeme’de mevzu bahis değildir. İşte namaz böyle bir duruşmanın adıdır. Orada dürüst olmak bir mecburiyettir.

Bu sebepledir ki Rabbimiz; doğru dürüst kılacağımız namazların, bizi eğitip adam edeceğini, yani “salih” kılacağını, salihlerin de menhiyat (yasaklardan) korunmuş olacağını müjdelemektedir.

Prof.Dr.Osman Öztürk (Sözlerin En Güzeli 13.Bölüm)